2019’un En İyi 20 Kadın Oyuncusu
Dünyanın dört bir yanından kadın oyuncuları, hafızalarımızda iz bırakan performanslarıyla izledik sinema filmlerinde. Bazı filmlerdeki performanslar hayal kırıklığı yaratsa da kameranın önünde güçlü ve iz bırakan kadın oyuncuların olduğu bir yıl oldu 2019… Indiewire 2019’un en iyi 20 kadın oyuncusunu listeledi.
İşte 2019’un en iyi 20 kadın oyuncusu
1. Awkwafina, “The Farewell”
“The Farewell” ustaca yapılmış bir film. Lulu Wang‘in yönetmenliğini üstlendiği filmde Awkwafina‘yı Billi karakterinde izliyoruz. Awkwafina’nın yeteneği ve Wang’in kamerası muhteşem bir harmoni oluşturuyor. Wang’in kendi büyükannesinin hastalığından esinlenerek çektiği film, ilk gösterimini Sundance Film Festivali’nde yapmıştı.
2. – 3. Adele Hanele & Noemie Merlant, “Portrait of a Lady on Fire”
Bir ressamın modeliyle olan aşkını izlediğimiz film Céline Sciamma imzalı. Saf sinematik güzelliği, sözlere dökülmeyen arzunun göz kamaştırıcı halini izliyorsunuz 120 dakika boyunca… İkilinin performası, bir aşk hikayesinde yaşanan büyün duyguları derinden hissettiriyor size.
4. Scarlett Johansson, “Marriage Story”
Noah Baumbach imzalı filmde başrolde Adam Driver ve Scarlett Johansson‘ı izliyoruz. Tiyatro yönetmeni bir adam ve oyuncu bir kadının boşanma hikayesine tanık olduğumuz yapım adından sıklıkla söz ettirmeyi başardı. Filmde Johansson’ın 8 dakikalık monolog sahnesindeki muhteşem performansı filmi de zirveye taşıyor. Johansson, seyirciyi karakterin yaşadığı bütün duygulara ortak etmeyi ve derinden etkilemeyi başarıyor.
5. – 6. Jennifer Lopez & Constance Wu, “Hustlers”
Bir striptiz kulübünde dansçılık yapan kadın grubunun Wall Street’e vurgun yapmasını merkezine alan filmin yönetmenliğini Lorene Scafaria üstleniyor. Jennifer Lopez & Constance Wu’nun uyumları ve sergiledikleri performans, seyirciyi büyülemeyi başarıyor.
7. Elisabeth Moss, “Her Smell”
“Listen Up Philip” ve “Queen of Earth”ün ardından yönetmen Alex Ross Perry ile Elisabeth Moss, üçüncü kez bir araya geliyor. Bir punk şarkıcısı olarak izlediğimiz Moss, cesur bir karakterle karşımıza çıkıyor. 90’lı yılların punk rock idolü Becky Something’i canlandıran Moss, sanatçının yaşadığı iniş çıkışları muhteşem bir şekilde aktarıyor.
8. Lupita Nyong’o, “Us”
Get Out filminin yönetmen ve senaristi Jordan Peele imzalı film, kendilerine tıpatıp benzeyen davetsiz misafirlerle karşılaşan bir ailenin yaşadıklarını merkezine alıyor. Bir karakterin doğasındaki çift kişiliği yansıtmak bir oyuncunun sınırları ve becerileriyle ilgilidir. Lupita Nyong’o canlandırdığı karakterle bir an, havalı ve herkesin hayran olduğu bir anneyken, aynı sahnede bir canavar olarak çıkıyor karşımıza. Nyong’o, performansıyla ve role getirdiği yeni bir soluk ile adeta büyülüyor izleyenleri.
9. Valerie Pachner, “A Hidden Life”
Usta yönetmen Terrence Malick imzalı film, gerçek bir hayat hikayesinden beyaz perdeye uyarlanıyor. Yapım, vicdani retçi olarak II. Dünya Savaşı sırasında Naziler için savaşmayı reddeden Franz Jägerstätter’in yaşadıklarını merkezine alıyor. Valerie Pachne filmde Franziska’nın eşi rolünü üstleniyor. Pachner, karakterin yaşadığı duyguyu ve iç dünyasında kopan fırtınaları seyiriciye başarıyla aktarıyor.
10. Mary Kay Place, “Diane”
Zamanını eroin bağımlısı huysuz oğluyla uğraşmak ve ölüm döşeğindeki kuzenini hastanede ziyaret etmekle geçiren emekli dul Diane’yi merkezine alan film Kent Jones imzalı. Martin Scorsese’nin de yapımcıları arasında yer aldığı filmde Mary Kay Place, yeteneğini konuşturuyor. Place’in karakteri içselleştirmesi, canlandırdığı rolü zenginliştirirken, filme gerçek bir kalite sağlıyor. Performansıyla adeta oyunculuk dersi veren Place, yılın fark yaratan performanslarından birine imza atıyor.
11. Florence Pugh, “Midsommar”
İlk filmi “Hereditary” ile çığır açan Ari Aster imzalı film, yılın korku filmi olarak nitelendirilmişti. Film, geleneksel Midsommar festivaline katılmak için İsveç’in bir tatil köyüne giden Dani ve Christian çiftinin hikayesini anlatıyor. Florence Pugh, sergilediği performansla karakterin yaşadığı duygusal kırılmaları başarılı bir şekilde seyirciye aktarıyor.
12. Saoirse Ronan, “Little Women”
Greta Gerwig‘in yönetmenliğini üstlendiği film, iç savaş sonrası Amerika’da yaşamaya çalışan dört kız kardeşin hikayesini ele alıyor. Oynadığı her rolde daha iyisiyle karşımıza çıkan Saoirse Ronan, yine şaşırtmyor. Henüz 25 yaşında 3 Oscar adaylığı bulunan oyuncu filmde, klişe ve sahtelikten kaçınarak, karakterin duygularını tüm gerçekçiliğiyle yansıtmayı başarıyor.
13. Mame Sane, “Atlantics”
Mati Diop‘un ilk yönetmenlik deneyimi yaşadığı filmi, Ada karakterini merkezine alıyor. Dakar’ın popüler banliyolerinden birinde, fütüristik bir kulenin inşaatı için aylardır para almadan çalışan işçiler, daha iyi bir gelecek için ülkeyi terk etmeye karar verirler. Bu işçilerin arasında Ada’nın aşkı Souleiman da vardır. Film, iki gencin aşk hikayesi üzerinden şekilleniyor.
Diop’un muhteşem kurgusu ve Sane’in göz kamaştırıcı performansı seyirciyi büyülemeyi başarıyor. İncelikle işlenmiş ilk yarıda Sane, Diop’un ustaca yarattığı sanatsal atmosfere, sempatik bir rehber olarak eşlik ediyor. Ada karakterinin isyanı belirdiğinde ise Sané, genç kızın dönüşümünü ustalıkla başarıyor. Oyunculuk kariyeri daha yeni başlasa da Sané, sergilediği performansla usta bir oyuncunun sergileyeceği yetenekleri ortaya koyuyor.
14. Molly Shannon, “Wild Nights With Emily”
Madeleine Olnek imzalı film, 1800’lerde kadın hareketinin önemli isimlerinden biri olan Emily Dickinson‘ın hayatını merkezine alıyor. Molly Shannon’ı filmde Emily Dickinson karakterinde izliyoruz. Oynadığı her performansla ekranda parlayan Shannon, Dickinson karakterine de farklı bir bakış getirmeyi başarıyor. Shannon’ın ellerinde Dickinson, tuhaf, hırslı ve arzu dolu. Hangi projede olursa olsun adından söz ettiren Shannon, bu filmde sergilediği performansla da iz bırakmayı başarıyor.
15. Honor Swinton, “The Souvenir”
Sundance Film Festivali’nde Dünya Sineması Büyük Jüri Ödülü alan filmin yönetmenliğini Joanna Hogg üstleniyor. Film, genç bir sinema öğrencisi olan Julie ile, Anthony isim bir adamın aşk hikayesi üzerinden ilerliyor. Julie karakterine hayat veren Honor Swinton Byrne, Tilda Swinton‘ın öz kızı olsa da onun gölgesinde kalmıyor. Swinton’ı, varolmanın zihinsel karışıklığı ve entellektüel olma hırsını yaşayan bir rolde izliyoruz. Performansını en üste taşığı sahnelerde, izleyenlerde “yeni bir yıldız doğuyor” hissiyatını uyandırmayı başarıyor Swinton.
16. Zhao Tao, “Ash Is Purest White”
Çin’in yakın tarihine ışık tutan film, gangster dünyasında geçen trajedilerle dolu bir ilişkinin izlerini yansıtıyor. Filmde Zhao Thao’nun sergilediği büyüleyici performans filmi bir başyapıta çeviriyor adeta.
17. Charlize Theron, “Bombshell”
Jay Roach‘ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin kadrosunda Margot Robbie, Charlize Theron, Alice Eve ve Nicole Kidman gibi isimler rol alıyor. Gerçek hikayeden uyarlanan yapım, dünyayı sarsan Fox News’in kurucusu ve CEO’su olan Roger Ailes’in taciz skandalının perde arkasını ele alıyor.
Theron’ın sergilediği performans sadece görsel güzellikle ilgili değil. Theron, güçlü, karizmatik ve kariyerini kaybetmemek için patronuyla birlikte olan Kelly karakterini başarılı bir şekilde oyunuyor.
18. Tessa Thompson, “Little Woods”
Nia DaCosta imzalı modern western filmi olan yapım, daha iyi bir yaşam için, yasa dışı işlerde çalışan iki kız kardeşin hikayesini ele alıyor. Tessa Thompson, filmi yönlendiren karakter olarak karşımıza çıkıyor. Zor seçimler yapmak zorunda olan bir karakteri canlandıran Thompson senaryoyu yukarıya taşıyan performansıyla, ataerkil düzen içerisinde var olmaya çalışan kadınların mücadelesini muhteşem bir şekilde sergiliyor.
19. Jodie Turner-Smith, “Queen & Slim”
Daniel Kaluuya, Jodie Turner-Smith‘i başrolleri paylaştığı yapım, Melina Matsoukas imzalı. Film, bir çiftin ilk randevularında bir polis tarafından durdurulmasının ardından yaşadıklarını ele alıyor. Jodie Turner-Smith, hem karamsar hem de kararlı savunma avukatı rolünü başarıyla sergiliyor. Başlangıçta korunmasız olan Queen karakterinin nasıl cesur bir savaşçıya dönüştüğünü büyüleyici bir şekilde gösteren Smith’in Daniel Kaluuya ile de doğal uyumu dikkat çekiyor.
20. Alfre Woodard, “Clemency”
Hapisane müdürü bir kadının yaşadıklarını merkezine alan filmin yönetmenliğini Chinonye Chukwu üstleniyor. Clemency, başrol oyuncularının performansına bağlı olarak başarılı ya da başarısız olacak bir film. Karakterin iç dünyasını başarılı bir şekilde yansıtan performansıyla Alfre Woodard, izleyiciyi büyülemeyi başarıyor. Woodard’ın performansı filmi 2019’un akılda kalan yapımları arasına sokmayı başarıyor.