Bilinmeyen Yönleriyle Marilyn Monroe

Hollywood’un ikonik isimlerinden… Trajik hayatı ve film endüstrisindeki mücadelesiyle sembol olmuş bir isim: Marilyn Monroe… Yaşamı ve ölümüyle spekülasyonların odağında yer alan ünlü aktrisin bilinmeyen yönlerini sizler için listeledik.

İşte bilinmeyen yönleriyle Marilyn Monroe…

Norma Jeane Mortenson ismiyle 1 Haziran 1926’da Los Angeles’ta dünyaya gelen Monroe’nun annesi Gladys Pearl Baker, Consolidated Film Industries şirketinde film montajcısı olarak çalışıyordu. Babasının kimliği asla bilinmeyen Monroe, annesi ona bakamayacağı için doğumundan sonra koruyucu aileye verildi. Aile, Monroe’yu evlatlık edinmek istese de annesi hayatını düzene koyduktan sonra Marilyn’ı 7 yaşına geldiğinde geri almak istiyordu. Anne kız tekrar bir araya gelse de kısa süre sonra annesine paranoid şizofreni teşhisi konuldu ve annesi hayatının kalan kısmını hastanede geçirmek zorunda kaldı.

Annesinin bu durumdan sonra annesinin arkadaşı Grace Goddard tarafından yetimhaneye götürülen Monroe, yaşadıklarından dolayı büyük bir travma yaşadı. Goddard, 1937 yılında Monroe’yu yetimhaneden alarak kendi evine getirdi ancak Grace’in kocası tarafından taciz edilen Monroe, burayı terk etmek zorunda kaldı. Grace’in teyzesiyle yaşamaya başlayan Monroe, teyzesi yaşlı olduğu ve ona bakamadığı için tekrar Goddard’ların evine dönmek zorunda kaldı. Goddard’lar taşınmayı planladıkları için kanunen Marilyn’ı yanına alamadılar. Monroe, 16 yaşındaydı ve sadece iki seçeneği vardı: evlenmek ya da yetimhaneye geri dönmek.


Mahalleden arkadaşı James Dougherty ile evlenmeye karar veren Monroe, 1946 yılında boşandı. 400’den fazla kitabı olan Monroe, Beethoven kayıtlarını dinledi ve Hollywood’da oyunculuk dersleri, UCLA’de edebiyat kursuna gitti.

Bir dönem modellik yapan Monroe, ilk işinde sadece 5 dolar kazanmıştı.

20th Century Fox tarafından ismi fazlasıyla uzun ve telaffuzu zor bulunduğu için, sahne ismi Marilyn Monroe olarak değiştirildi. Monroe’yu annesinin kızlık soyadı olduğu için kendisi seçmiştir.

Beyaz perdedeki ilk deneyimini 1947 yapımı “The Shocking Miss Pilgrim” ile yaşayan Monroe, bu filmde telefon operatörü olarak sadece bir anlığına görünmüştür.


The Seven Year Itch (1955) filminin ardından daha ciddi rollerde oynamak isteyen Monroe, New York Oyunculuk Stüdyosu’na gitti. Yönetmen Lee Strasberg ile çalışan Monroe, kendisi hakkında daha fazla bilgi edinmek için psikanaliz uygulamaları yaptırdı.

1995 yılında aynı yıl boşandığı beyzbol oyuncusu Joe DiMaggio ile evlendi.

Bus Stop (1956) filmindeki dönüşümü eleştirmenlerce olumlu yorum aldı.


Arthur Miller ile üçüncü evliliğini yapan Monroe, Miller ile 6 yıl evli kaldı. Miller ile evliliği sırasında 2 kez hamile kalan Monroe, düşük yapmıştır.

1958 yılında oyunculuğa 1 yıl ara veren Monroe, Tony Curtis ve Jack Lemmon ile rol aldğı ve hit olan Some Like It Hot (1959) filminde rol aldı. 1959 yılında Monroe’nun rol aldığı tek film bu oldu.


1960 yılında George Cukor’un Let’s Make Love (1960) filmnde Tony Randall ve Yves Montand ile birlikte rol alan Monroe, para kazansa da filmi olumsuz eleştiriler aldı.

1961 yapımı The Misfits filminde, 1 yıl sonra kalp krizi geçirerek ölen Clark Gable ile birlikte rol aldı. Film eleştirmenler ve seyirciler arasında oldukça popüler oldu.


1962 yılında Something’s Got to Give (1962) filminde rol alan Marilyn, filmde gecikmelere neden olduğu için kovuldu. Geç kalma alışkanlığı nedeniyle stüdyolar ona iş vermek istemiyorlardı, çünkü bu gecikmeler stüdyoları maddi zarara uğratıyordu.

Bir dönem Frank Sinatra ile sevgili olan Monroe, ABD’nin 35. Başkanı John F. Kennedy ile de ilişki yaşamıştır. Kennedy ailesini saplantı haline getiren Monroe, John Kennedy kendisiyle görüşmek istememesine rağmen, ısrarla Beyaz Saray’ı aramıştır.


FBI tarafından takib edilen Monroe, FB ajanlarını atlatmasıyla övünürdü. Takib edilmesi Kennedy ailesine olan yakınlığına bağlansa da bundan önce takibe alındığı biliniyor.

Psikiyatristi Doktor Ralph Greenson tarafından Monroe’ya “Paranoid Şizofreni Sınırında” teşhisi konulmuştur.


4 Ağustos 1962’de hayatını kaybeden Monroe’nun ölüm nedenleri arasında intihar etmiş olabileceği ve FBI’ın işin içinde olabileceği gibi pek çok iddia ortaya atılmıştır. Gerçek ölüm nedeni henüz bilinmeyen Monroe hakkında FBI’nın elinde birçoğu açıklanmayan dosyalar bulunduğu bilinmektedir.


1999 yılında People dergisi tarafından “Dünyanın en seksi kadını” seçilmiştir.

Hakkında yazılmış 600’ün üzerinde kitap vardır.

Monroe, 1953 yılında Playboy dergisinin ilk kapağında yer almıştır.


Yüzünün lekelenmesinden ve terlemesinden korktuğu için yüzünü günde 15 kez yıkarmış.

Batman yazarı Bob Kane Vicki Vale karakterini çizerken Marilyn Monroe’nun portresini referans almış.


Altın Küre Ödüllü Monroe’nun rol aldığı ve Oscar’a aday olan tek film “Some Like It Hot (1959) oldu.

Kariyeri boyunca 33 filmde rol alan Monroe, hiç Oscar’a aday olmadı.

Bu haberleri de beğenebilirsiniz

The Peasants filmi hakkında bilinmeyenler!

‘Dune: Part Two’nun en iyi 10 karakteri!

2024’e damga vuracak filmler yolda!

2023’ün En İyi 10 Film Fragmanı!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir