Lance Reddick’in canlandırdığı 6 unutulmaz karakter
John Wick’ serisinde ‘Charon’ karakterine hayat veren ABD’li ünlü oyuncu Lance Reddick, Cuma günü Los Angeles’taki evinde ölü bulundu.60 yaşında olan oyuncu film ve televizyon sektörünün önemli aktörlerinden biriydi. Reddick’in ölümünün merakla beklenen “John Wick: Chapter 4”un vizyon tarihine yakın bir zamanda gerçekleşmesi üzüntü artırdı. Oyunculuk kariyeri kısa sürmüş olsa da Reddick arkasında her zaman yeniden izlenmeye değer birçok karakter bıraktı.
Oyuncunun unutulmaz 6 karakterini sizler için listeledik. İşte Lance Reddick’in canlandırdığı 6 unutulmaz karakter
“The Wire”
“The Wire” Baltimore şehrine geniş bir mercekten bakan bir yapım oldu. Reddick’in canlandıdığı Cedric Daniels karakteri dizinin önemli bir parçası oldu. Karakterin doğru olanı yapmaya kararlı bir polis olarak sergilediği performans, unutulmazlar arasına girmeyi başardı. Reddick, Daniels’ı canlandırmak için mükemmel bir oyuncuydu. Reddick, The Wire’daki karakteri Daniels’ın “kalbinde bir polis” olduğunu belirtmişti.
“Corporate”
Reddick sesini bir enstrüman olarak kullanan nadir aktörlerden biriydi. En akılda kalıcı replikleri, ister tehditkâr olsun ister esprili, bir nota sayfasına aktarabileceğiniz sololar gibi çalındı. Amazon benzeri bir süper holdingin her şeyi gören CEO’su Christian DeVille rolünde, bu yeteneğini kendi tarzında mükemmelleştirdiği düz adam nişinden kurtulma şansıyla eşleştirdi.Reddick, karakterlerini bir muamma haline getirmek için kadranı nasıl çevireceğini çok iyi bilen biriydi ama aynı zamanda izlemeyi sevebileceğiniz ve nefret etmeyi sevebileceğiniz birini canlandırmakta da çok başarılıydı. “Corporate “da, ekrandaki tüm zamanlarında olduğu gibi, sadece varlığı bile başlı başına özel bir etkiye sahipti.
“Lost”
Belirsizlik bazen “Lost “un en kötü kabusu olabiliyordu, özellikle de Ada’nın kontrolü için verilen kozmik mücadelenin bir tarafında ya da diğer tarafında görünen güçler söz konusu olduğunda. Ama kimse Matthew Abaddon rolündeki Lance Reddick kadar durumu iyi anlatamadı. Matthew Abaddon kim? O, bir şeylerin kaçınılmaz olduğuna dair içinizdeki korkudur. Reddick, ister bir hastane hademesi ister Oceanic Havayolları avukatı olarak ortaya çıksın, kazazedelerimizi Ada’nın ihtiyaç duyduğu şey olmaları için etkilemeye çalışırken sakin bir bilgi birikimine sahip. Ancak Abaddon’u Siyahlı Adam ve/veya Charles Widmore için çalışan doğaüstü bir hayaletten çok daha fazlası olarak canlandırıyor Reddick’in sesi ve bakışları üzerindeki aşırı ve sezgisel kontrolü Abaddon’un aynı nefes içinde hem şefkatli hem de hain görünmesini sağlıyor. İyi ve kötünün eninde sonunda aynı yere varacağı ve sizi de oraya götürecek kişinin kendisi olabileceği önsezisini veriyor. Abaddon dizinin yalnızca dört bölümünde yer alıyor ama Reddick onu Duman Canavarı’nın bu tarafındaki en unutulmaz antagonistlerden biri yapıyor.
“John Wick”
Keanu Reeves “John Wick “in yüzü, ancak serinin sadık hayranları onun bu kadar sevilmesinin tek nedeni olmadığını biliyor. Derek Kolstad’ın yarattığı seri, bir yeraltı otelinde toplanan şok edici derecede medeni bir yeraltı suç dünyasını merkeze alan benzersiz mitolojisiyle izleyicileri en başından beri kendine çekti. Ian McShane’in Winston’ı ve John Leguziamo’nun Aurelio’su gibi renkli yan karakterler intikam hikayelerine çok ihtiyaç duyulan dokuyu katarken, çok azı Reddick’in Charon’undan daha değerlidir. Continental’in kapıcısı olarak üstlendiği rol, serinin benzersiz tonunu oluşturmaya yönelik uzun bir yol kat eden, tüyler ürpertici derecede sakin bir varlık katıyor.
“One Night in Miami”
Regina Hall’un ilk yönetmenlik denemesi olan film, dört ünlü arkadaşın şehirde geçirdikleri efsanevi bir geceyi belgeleyen ve 1960’larda Amerika’yı saran ırkçı gerilimlere hızla yol açan, hayat dolu bir dönem filmi. Film görünürde Muhammed Ali, Sam Cooke, Jim Brown ve Malcom X’in birlikte büyük bir boks zaferini kutlamalarını konu alıyor, ancak sonuçta toplumun neredeyse hiçbir kesiminde hoş karşılanmamasına rağmen beyaz izleyicileri eğlendiren Siyah bir ünlü olmanın getirdiği benzersiz baskıların bir keşfi. Reddick, Malcom X’in korumalarından biri olan ve aynı zamanda onu inancıyla yeniden bağlantı kurmaya iten ruhani bir danışman olarak hizmet veren Brother Kareem rolünde kilit bir yardımcı rolde karşımıza çıkıyor.
“Fringe”
“Lost “taki unutulmaz rolünün ardından Reddick, J.J. Abrams ile üretken yapımcının bir sonraki dizisinde işbirliği yapmaya devam etti. “Fringe” tanıdık bir prosedürel formatı alıp ona doğaüstü bir dokunuş katarak, yeni bir FBI bölümünün hikayesini anlatıyor. Reddick, bölümü denetleyen bir iç güvenlik ajanı olan Phillip Broyles’u canlandırmak için iyi bilenmiş “seçkin polis” kişiliğini ortaya çıkarıyor. Reddick’in “The Wire”ın başarısının ardından daha geleneksel bir kanal dramasına geçiş yapabilmesi, onu Hollywood’un demirbaşı haline getiren çok yönlülüğünün bir başka örneği. Dizi ilk yayınlandığı dönemde hiçbir zaman reyting rekorları kırmamış olsa da, giderek bir kült haline geldi ve yakın zamanda da unutulacak gibi görünmüyor.
Kaynak: Indiewire
